reklamlar

haberler

manşet haberler

Personel Sağlık Personeli Sağlıkçılar PersonelSaglik.NET

31 Mayıs 2016 Salı

ŞOK, VALİLER KARARNAMESİ SIZDIRILDI!

Şanlıurfa Valisi İzzettin Küçük Bursa'ya atandı.

Sivas Valisi Alim Barut'un yerine Sarkışla Kaymakamı Davut Gül geliyor.

Eskişehir Valisi Göngör Azim Tuna Şanlıurfa'ya atandı.

Antalya Valiliğine Bursa Valisi Münir Karaloğlu atandı.

Çorum Valisi değişti. Niğde Valisi Çorum Valiliğine atandı.

Aydın'a Mardin Valisi.

Adıyaman değişti.

Adana değişti

Malatya Valisi değişti

Balıkesir değişti.

İzmir değişti.

Adana Valisi merkeze çekildi.

Kastamonu Valisi Şehmus Günaydın, Isparta'ya atanırken yerine de Derince Kaymakamı Mesut Yıldırım atandı.

25'i yeni isim 47 yer değişimi.

Veda ziyaretlerine Valiler başlayacak.

Sakarya Valisi değişmedi. Milletvekilleri de memnun.

Merkeze çekilen valiler. Bol bol dinlenecek.

Erzin Yazıcı Balıkesir Valisi oldu.

İçişleri Bakanlığı Strateji Geliştirme Başkanı İsmail Ustaoğlu Bayburt Valiliğine atandı.

Çorum Valisi Necmeddin Kılıç oldu.

Abdullah Erin Adıyaman Valiliğine atandı.

Kaymakamlardan Vali olanlar tabiki var.

Doğu ve Güneydoğu'da esas revizyon oldu.

Ahmet Kara Çorum'dan gitti.

Rahmi Doğan Kars Valiliğine atandı.

Niğde Valisi değişti.

Gümüşhane değişti.Kaymak geldi.

Batıdaki bazı Valiler Doğu'ya verildi.

Alim Barut merkeze alındı.






24 Mayıs 2016 Salı

Ekonomi yeniden Mehmet Şimşek'e Emanet!!

Batman'da 1967 yılında dünyaya gelen Mehmet Şimşek, Gercüş'lü bir ailenin evladıdır. Ankara Üniversitesi mezunu olan Mehmet Şimşek, Siyasal Bilgiler Fakültesi diplomasına sahiptir. İngiltere Exeter Üniversitesi'nde yüksek lisansını yapan Mehmet Şimşek, 2007'de Gaziantep, 2011'de ise Batman'dan AK Parti çatısı altından milletvekili olarak TBMM'ye girmiştir.

2007-2009 döneminde Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı olarak hizmet veren Mehmet Şimşek, 2009'dan günümüze kadar olan dönemde ise Maliye Bakanı olarak çalışmalarını sürdürmektedir.

Aynı zamanda İngiltere vatandaşlığı da olan Mehmet Şimşek, iki evlilik yapmış ve ilk eşi Annalise Granwald ile on yıl süren birlikteliğini 2009 yılında noktalamıştır. Sonrasında Esra Kara ile evlenen Mehmet Şimşek iki çocuk sahibidir.

 

NİHAT ZEYBEKCİ KİMDİR?

Nihat Zeybekci, 1 Ocak 1961'de Denizli Tavas İlçesi Pınarlar beldesinde doğdu. Babasının adı Şükrü, annesinin adı Fatma'dır.

İş Adamı, Sanayici; Marmara Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümünü bitirdi. Yüksek lisansını İstanbul Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümünde tamamladı. Özel sektörde üst düzey yöneticilik yaptı. 1994'te Turkuaz Tekstil'i kurdu. Denizli Platform Sözcülüğünde, Denizli Sanayi Odası Meslek Grubu Üyeliğinde bulundu.

İki dönem Denizli Tekstil ve Konfeksiyon İhracatçılar Birliği Başkanlığını yürüttü. 2004-2011 tarihleri arasında Denizli Belediye Başkanlığı ile Avrupa Konseyi Yerel Yönetimler Kongresi Türkiye Heyeti Başkanlığı; 2005-2011 tarihleri arasında Türkiye Belediyeler Birliği Başkan Vekilliği yaptı. 2009-2012 yılları arasında Türk Dünyası Belediyeler Birliği Başkanlığı görevinde bulundu.

Çok iyi düzeyde İngilizce ve Almanca bilen Zeybekci, evli ve 4 çocuk babasıdır.

19 Mayıs 2016 Perşembe

Yaz Tatili Ne Zaman? Karneler Ne Zaman Dağıtılacak?

Bu sene Okulların kapanma tarihi Milli Eğitim tarafından açıklandı. Okullar ne zaman kapanacak. MEB'den konuyla ilgili açıklama geldi. Tüm öğrencilerin aklında ki soru işaretleri ortadan kalktı. Yaz tatili ne zaman, karneler hangi gün alınacak gibi sorularda yanıt buldu. Milli Eğitim Bakanlığından alınan bilgilere göre, okulların kesin kapanış süresi belirlenmiş. 

Milyonlarca öğrenci son zamanlarda okulların ne zaman tatile gireceğini araştırmaya başladı. Peki 2015-2016 eğtim öğretim yılı ne zaman bitiyor? Öğrencilerin merakla beklediği yaz tatili ne zaman başlayacak? Okulların ne zaman kapanacağına dair merak edilen soruların yanıtını haberimizin detaylarından bulabilirsiniz...

Geçtiğimiz yaz kurban bayramı dolayısı ile yaklaşık 4 ay tatil yapan öğrenciler uzun bir müddet okuldan uzak kalmış ve dinlenmişlerdi. 2015 – 2016 eğitim öğretim yılının ilk yarısının tamamlanmasıyla ve ikinci döneme geçilmesiyle beraber öğrencilerin aklında yaz tatilinin ne zaman başlayacağı sorusu bulunuyor.

2016 yılı 2.dönem okullar ne zaman kapanacak ile ilgili bir çok sitede ve yayın organında 10 Haziran veya 17 Haziran olarak belirtilmekte olup, son noktayı 17.01.2016 tarihinde yayınlanan iş takvimi koymuş oldu. İş takviminde belirtilen 2.dönem okul kapanış tarihi kaç olarak belirtilmiştir.Milli Eğitim Bakanlığı eğitim öğretim yılı başında okulların açılış ve kapanış tarihleri ile ilgili takvimi yıl içerisinde yayımlamıştı. Ancak bu eğitim öğretim yılının açılış döneminde farklı bir uygulama oldu ve kurban bayramı ile seçim nedeniyle okulların açılış tarihi ertelendi. Ayrıca bu duruma Turizm İşletmelerinin bakanlıktan taleplerinin de etkili olduğu söylendi. Bu durum eğitim öğretim takviminde 1. dönem sonu ile ilgili bir değişikliğe gidilmesine neden olmadı ancak Milli Eğitim Bakanlığı okulların yıl sonu kapanış tarihinde düzenlemeye gitti. Bakanlık başlangıçtan 2 haftalık bir tatil uzantısına giderken yıl sonu tatili ile ilgili sadece 1 haftalık ekleme yaptı. 2015 - 2016 Eğitim Öğretim yılının 2.Dönemi 8 Şubat 2016 itibariyle başladı.

Milyonlarca öğrenci ders başı yaptı. 1.Dönemi ve sömestr tatilini geride bırakan öğrencilerin önünde haziran ayına kadar sürecek eğitim ve sonrasında 3 ay sürecek yaz tatili bulunuyor. Öğrenciler okulların dönem sonunda yani yaz tatiline ne zaman gireceğini merak etmeye başladılar.

2015 - 2016 Eğitim Öğretim yılının 1.dönemi 22 ocak 2016 tarihinde son buldu.1 dönem boyunca çalıştığının emeğini aldıkları karne ile tatilin tadını çıkarıyor.15 gün süren sömestr tatilinin yarısına geldiğimiz bugünde öğrenciler okul için hazırlıklara başladı.Peki okullar ne zaman açılıyor?  

2015-2016 Eğitim Öğretim yılı 2. Dönem Ne Zaman Başlayacak? 

Birinci dönem 22 Ocak 2016 Cuma günü sona erecek. Yarı yıl tatili, 25 Ocak - 5 Şubat 2016' da yapılacak. İkinci dönem, 8 Şubat 2016 Pazartesi günü başlayacak ve 17 Haziran 2016 Cuma günü sona erecek.

2015-2016 eğitim öğretim yılının 1. dönemi Güneydoğu Anadolu Bölgemizdeki bazı il ve ilçe okullarının eğitim öğretim faaliyetlerinin aksaması dışında sorunsuz bir şekilde 22 Ocak Cuma günü tamamlandı. Büyük bir merak ve heyecanla öğrenci ve veliler karnelerle buluştu. 15 gün tatil diye adlandırılan ancak hafta sonu tatilleri ile birlikte 16 gün olan tatil süresinin sona erme tarihi de MEB çalışma takviminde sene başında belirlenmişti.

Diğer bir durum da bir söylentiye göre yarıyıl tatilinin 30 gün olacağı şeklinde idi.  Ancak Milli Eğitim Bakanı Nabi AVCI yaptığı açıklama ile böyle bir planlamanın gündemlerinde olmadığını ve yarıyıl tatilinin 30 gün olması gibi bir durumun da söz konusu olmadığını söyledi. Milli Eğitim Bakanı ilk ağızdan basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Gündemde olan ve 15 günlük sömestr tatilinin 1 ay olduğu iddialarına yalanlama getirerek her yıl olduğu gibi sömestr tatilinin 2015-2016 eğitim ve öğretim yılı içerisinde de 15 gün olacağına, Milli Eğitim Bakanlığı’nın böyle bir çalışma içerisinde olmadığını, sömestr tatilinin her yıl olduğu gibi 15 gün yapılacağını net olarak belirtti. 

Öğrenciler ve öğretmenler bu yıl fazla tatil yapmış olduklarından dolayı yoğun bir eğitim öğretim dönemine girdiler. Sınavlar, sözlüler derken bir hayli yorulacak olan öğrenciler ve öğretmenler yarıyıl tatili ile rahat bir nefes almak isteyecek.

Halk arasında şubat tatili olarak da bilinen ve hafta sonları ile birlikte toplam 16 gün süren genellikle de ocak ayının son haftasında tatil olarak milli eğitim bakanlığı çalışma takvimine giren tatilin bu yıl ki başlangıç ve bitiş tarihini çalışma takviminden çıkartıp haber olarak sizlere sunuyoruz. 

Milli Eğitim Bakanlığı tarafından eğitim öğretim yılı başında 2015-2016 yılı eğitim öğretim takvimi ile ilgili yapılan açıklama;

Bu kapsamda;

1) Öğretmenlerimiz için 1 Eylül 2015 tarihinde başlayacak olan seminer ve meslekî çalışmalar, öğretmenlerimizin talepleri doğrultusunda istedikleri il ve ilçe müdürlükleri tarafından koordine edilecektir.

2) 14 - 18 Eylül 2015 tarihleri arasında yapılması gereken eğitim öğretim faaliyetleri dolayısıyla oluşacak boşluk, iş takviminde eğitim öğretim yılının sonuna eklenmiş, ders kesim tarihi 17 Haziran 2016 olarak değiştirilmiştir.

3) 21 - 22 ve 23 Eylül 2015 tarihlerinde yapılamayacak dersler için yıl içinde yoğunlaştırılmış telâfi programı uygulanacaktır.

4) Okul öncesi, ilkokul birinci sınıf, ortaokul ve imam hatip ortaokullarının beşinci sınıflarındaki öğrencilerin eğitim ve öğretime uyum programları da okulların açıldığı ilk hafta içinde eğitim öğretim süreci ile birlikte gerçekleştirilecektir.

5) Öğretmenlerimizin her eğitim öğretim döneminin başlangıcında aldığı eğitim öğretime hazırlık ödeneğine ilişkin takvimde herhangi bir değişiklik yapılmamıştır. Söz konusu ödenek bayram öncesi öğretmenlerimize ödenecektir.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur.

İkinci dönem, 8 Şubat 2016Pazartesi günü başlayacak ve 17 Haziran 2016 Cuma günü sona erecek.

18 Mayıs 2016 Çarşamba

Arınç: Omuz omuza mücadele verdiğimiz insanlar...

Arınç, "Daha düne kadar başörtüsü yasağı gibi nice yasaklara birlikte karşı çıktığımız, omuz omuza mücadele verdiğimiz insanlar, artık bugün saf değiştiriyor, güç sarhoşluğuyla yasakçılık oynuyor ve omuz atıyorlarsa, o halde özgürlüklere müdahaleyi, özgürlük için mücadele sebebi sayar ve bunun icabını yaparız. Fakat bu engelleme tutumu, en geniş özgürlük alanları olması gereken üniversitelerden ve üstüne üstlük "öğrencilere rağmen" gelirse bunu "güvenlik" ya da diğer uydurma gerekçelerle açıklamak o öğrencilerin zekalarıyla alay etmek onları yok saymaktır. "Provokatif olaylar" çıkabileceği gerekçesiyle iptal etmek üniversitelerin öğrencilerine saygısızlıktır. Provokatif olaylar" meşru ve farklı sesler susturulduğunda çıkar. Yasakçı tavır takınmak üniversitelere "yasakçı üniversite" yaftasını da yapıştıracaktır. İptal edici ya da ettirici merciler için bir utanç vesilesi ve "milli irade"ye saygısızlıktır. Tarih kitapları bu yolun yolcularının hazin sonlarıyla doludur. Şimdi seyreyleyelim Mevla neyler, neylerse güzel eyler" dedi.

22. Dönem TBMM Başkanı Bülent Arınç, Turgut Özal Üniversitesi'nde yapacağı konferansın iptal edilmesine ilişkin sosyal medya hesabı Twitter'dan açıklama yaptı. Arınç şu ifadeleri kullandı: "Bilinmesini istiyorum ki, daha önce konferans verdiğim üniversitelerde, gerekse üniversite yönetimleri tarafından konferans vermem engellenen Kırıkkale Üniversitesi, Beykent Üniversitesi, İstanbul Üniversitesi ve Necmettin Erbakan Üniversitesi'nde ve en son dün bu utanç kervanına katılan Turgut Özal Üniversitesi'nde şahsıma yapılan konferans davetleri tüm öğrenci gruplarının ve her görüşten öğrencilerimizin ortak mutabakatıyla gerçekleşmiştir.

"PROVOKATİF OLAYLAR" ÇIKABİLECEĞİ GEREKÇESİYLE İPTAL ETMEK ÜNİVERSİTELERİN ÖĞRENCİLERİNE SAYGISIZLIKTIR

Bu gerçekler çerçevesinde katılacağım programları "Provokatif olaylar" çıkabileceği gerekçesiyle iptal etmek en başta o üniversitelerin öğrencilerine saygısızlıktır. Siyasi ve idari makamlardan gelen ya da gelebilecek bu tür susturma çabaları "Gerçekleri duymayı istememek ve duyulmasını engellemek" kaygısı ile açıklanabilir.

O ÖĞRENCİLERİN ZEKALARIYLA ALAY ETMEK ONLARI YOK SAYMAKTIR

Fakat bu engelleme tutumu, en geniş özgürlük alanları olması gereken üniversitelerden ve üstüne üstlük "öğrencilere rağmen" gelirse bunu "güvenlik" ya da diğer uydurma gerekçelerle açıklamak o öğrencilerin zekalarıyla alay etmek onları yok saymaktır.

YASAKÇI TAVIR TAKINMAK ÜNİVERSİTELERE "YASAKÇI ÜNİVERSİTE" YAFTASINI DA YAPIŞTIRACAKTIR

Üniversitelerin asli unsuru ve gerçek sahibi olan öğrencilerin iradelerini yok saymak, meşru ve makul taleplerini görmezden gelmek ve "öğrencileri karşılarına almak pahasına" yasakçı tavır takınmak hiçbir akli, mantıki sebeple açıklanamayacağı gibi, bu baskıcı tutum, üniversitelere "yasakçı üniversite" yaftasını da yapıştıracaktır.

İPTAL EDİCİ YA DA ETTİRİCİ MERCİLER İÇİN BİR UTANÇ VESİLESİ VE "MİLLİ İRADE"YE SAYGISIZLIKTIR

14 yılda 90'ın üzerinde üniversite açmış olmanın gururunu yaşayan Ak Parti'nin halen iktidarda bulunduğu bir dönemde, halkın çocuklarının tertip ettiği konferanslar iptal ediliyor ya da ettiriliyorsa, bu durum, iptal edici ya da ettirici merciler için bir utanç vesilesi ve "milli irade"ye saygısızlıktır.

TARİH KİTAPLARI BU YOLUN YOLCULARININ HAZİN SONLARIYLA DOLUDUR

Hoşa gitmeyen gerçekleri duymama ve duyurmamama adına izlenen bu anti demokratik yol, baskı rejimlerinin yoludur ve tarih kitapları bu yolun yolcularının hazin sonlarıyla doludur.

"PROVOKATİF OLAYLAR" MEŞRU VE FARKLI SESLER SUSTURULDUĞUNDA ÇIKAR

Bilinmelidir ki, "Provokatif olaylar" üniversitelerde konferans verildiğinde değil, bilakis kürsüler, kalemler, meşru ve farklı sesler susturulduğunda çıkar. Ne zamanki sessimiz kısılmaya, varlığımız yoklukla imtihan edilmeye başlandı, işte o zaman attığımız her adım "olay" oldu. Daha önce bu baskıcılar, ses kısıcılar Başbakan asıcılardı. O zihniyetti. Kendilerinde müthiş bir güç vehmediyorlar ve "beni eleştirirsen yok olursun" diyorlardı. Yok olmadık. Gençliğimizi, ömrümüzü verdik yılmadık.

ONLARA KIZIP MAHALLE DEĞİŞTİRECEK DEĞİLİZ

Şimdilerde bu baskıcılar, ses kesiciler, sus deyiciler bizim mahallenin çocukları ise onlara kızıp mahalle değiştirecek değiliz. Kaldı ki o çocukların sesleri de artık karşı mahalleden geliyor.

DÜNE KADAR OMUZ OMUZA MÜCADELE VERDİĞİMİZ İNSANLAR SAF DEĞİŞTİRİYORSA İCABINI YAPARIZ

Ülkemizin "sus" lar ülkesi olmasına 40 yıl önce nasıl karşı çıktıysak aynı şekilde bugün de karşı çıkarız. Zira 40 yıl önceki iyi niyet ve gayretten zerre kadar sapmış değiliz. Aynı niyette, safta, safiyette ve aynı azimdeyiz. Daha düne kadar başörtüsü yasağı gibi nice yasaklara birlikte karşı çıktığımız, omuz omuza mücadele verdiğimiz insanlar, artık bugün saf değiştiriyor, güç sarhoşluğuyla yasakçılık oynuyor ve omuz atıyorlarsa, o halde özgürlüklere müdahaleyi, özgürlük için mücadele sebebi sayar ve bunun icabını yaparız.

ŞİMDİ SEYREYLEYELİM MEVLA NEYLER, NEYLERSE GÜZEL EYLER

Her devir için kendini mutlak güç makamında görüp aldananlara, asırlar öncesinden Yunus Emre şöyle seslenmiş, ne kadar da doğu demiş: Yerden Göğe küp düzseler, birbirine bet etseler, aradan birin çekseler seyreyle sen gümbürtüyü. Şimdi seyreyleyelim Mevla neyler, neylerse güzel eyler. "

Ankara Numune Yanıyor

 Ankara Numune Eğitim Araştırma Hastanesinde an itibariyle yıldırım düşmesi nedeniyle yangın meydana geldi.Ayrıntılar gelecek . 

Mülakatta soruları bilmenin, takım elbise giymenin bir yararı olur mu?

Aşağıda bir infaz koruma memuru adayının, adliyede yaşadığı mülakat sürecine dair yaşadıkları yer almaktadır.

Haksızlıkların son bulmasına katkı sağlaması amacıyla, ziyaretçimizin tecrübelerini

aynen yayımlıyoruz.

Sevgiler saygılar.

16 Mayıs 2016 tarihinde Şebinkarahisar adliyesinde infaz koruma memurluğu

için mülakata girdim.

1 gün önceden gittim. Parasını verip otelde kaldım. Takım elbisemi giydim

tıraşımı oldum sabah 9'da adliyede hazır bulundum.

Mülakatım cok iyi geçti. Sordukları altı sorunun beşini bildim. KPSS puanı

en yüksek olan kişi bendim. Listede birinci sıradaydım. Kazanacağımdan emindim

çıktığımda.

Saat 13:00'te sonuçların açıklanacağı söylendi. Ama daha sonra bir kişinin

mülakata gelmediği ve onun bekleneceği söylendi.

Biz zaten boş yere bir gün önceden gidip otele para vermiştik ya, her neyse...

O adam saat 14:00'te geldi, mülakata girdi. Sonuçlar 15:00'te açıklanacak dediler

sonra yine karar değiştirip 17:00'de açıklanacak dediler. Saat beşe kadar bekledim

adliyenin önünde. Cebimde son param kalmıştı yemek bile yemedim. Bekletiyorlar,

"hastaneye sevk yapılacak gitmeyin" diye.

Listeler açıklandığında sözlü notumu görünce şok oldum. 45 puan vermişler

ve elemişler beni. KPSS puanı 86.6... Sözlü notu 45. Güler misin ağlarmısın.

Mülakatta soruları bilip, takım elbise giymenin, tıraş olmanın hiçbir anlama

olmadığını bir kez daha gördüm.

Mülakata sivil kıyafetle gelip sorulardan sadece bir tanesi bildim diyen adama

bile 61 puan vermişler. Ve KPSS puan sıralaması en sondan olan kişileri işe

aldılar. Beni elemek için ne yapacaklarını saşırmışlar.

Yazı işleri müdürünün yanına gidip itirazda bulundum. Efendim dedim "ben

mülakatta soruları biri hariç bildim, gayet de güzel geçti, mülakatım nasıl

45 olur ki" dedim.

Kağıdımdaki değerlendirmeyi görmek istedim. İnatla göstermedi. Bana dediği

cevap "hakkında hayırlısı buymuş. Çok itirazın varsa git dava aç"

dedi, odadan çıkardı.

Ben kimi kime şikayet edeceksem artık.

Ayrıca şunu da eklemek istiyorum . KPSS'den yüksek puan almak mülakatta suç

galiba. Mülakatı yapan hakim bana "sen harita kadastro mezunusun puanın

yüksek burda ne işin var dedi. Kazanırsam atanıp gideceğimi düşündü herhalde.

Anlattım "merkezi atamayı bitirdiler, herşey mülakata döndü 3 atamadır

atanamadım."

Herhalde atansam oraya başvurmazdım dimi ama.

Mülakatta yüksek puanlı diye eliyorlar merkezi de kadro gelmiyor.

Artık hayata o kadar boş bakmaya başladım ki...

Çevreme karşı sanki suçluymuşsun gibi boynu bükük geziyorum.

8 Mayıs 2016 Pazar

Burhan Kuzu Kimdir kısa biyografisi nerelidir Başbakan Adayı Olacak Mı?

Burhan Kuzu Kimdir?

Burhan Kuzu 1955 yılında Kayseri'de doğdu. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirdi. Aynı yıl hakimlik ve kaymakamlık sınavını kazanarak, Tekirdağ'da kaymakamlık stajına başladı.

Burhan Kuzu  976 yılında aynı fakülteye asistan olarak girdi. 1984 yılında doktor, 1989 yılında doçent ve 1998'de de profesör oldu. 1980-82 yılları arasında Paris Sorbonne Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde Avrupa Konseyi bursuyla araştırmalar yaptı.

Burhan Kuzu  Çeşitli sivil toplum örgütlerinde yöneticilik yaptı. Halen İstanbul Üniversitesi Anayasa Hukuku Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve Anabilim Dalı Başkanı.

Burhan Kuzu  Polis Okullarında uzun süredir ders vermektedir. Hukuk alanında yayınlanmış çok sayıda eseri bulunmaktadır. Anayasa hukuku uzmanı. Evli ve iki çocuk babasıdır.

2 Mayıs 2016 Pazartesi

Memurun kademesi geri mi alınıyor?

Lise döneminde 1 yıl fazladan okunan hazırlık sınıfları ile ilgili Danıştay 16.Dairenin vermiş olduğu karar çok tartışma yaratmıştı.

Bu kararla birlikte yıllardır 657 sayılı Kanun'un 36'ncı maddesinin A-6-b bendi gereğince ilave bir kademe alan yüzbinlerce memurun durumunun ne olacağı sorusu gündeme geldi. Hazırlık sınıfına ilave bir kademenin dayanağı nedir?

Orta öğretimde hazırlık sınıfına ilave bir derece verilmesi 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 36'ncı maddesinin A-6-b maddesinde yer almaktadır. Buna göre; Ortaokul ve dengi, lise ve dengi okulların, normal öğrenim süresinden fazla olması halinde, başarılı her öğrenim yılı için bir kademe ilerlemesi uygulanmakta olup, bunlardan teknik öğretim okulları mezunlarına, meslekleri ile ilgili görevlerde çalışmaları halinde ayrıca bir kademe ilerlemesi daha verilmektedir.

Lisede okunan hazırlık sınıfının bu kapsama girdiği 94 seri nolu Maliye Bakanlığı Tebliği'nde düzenlenmişti. Yine Devlet Personel Başkanlığı'nde lisede okunan hazırlık sınıfları için 1 kademe verilmesi gerektiği yönünde görüşler istikrar kazanmıştı.Üniversite hazırlık sınıfına ilave bir derece verilmesinde sıkıntı vardı

Üniversitelerde devam edilen hazırlık sınıflarına ilave bir derece verilip verilmeyeceği yönünde Devlet Personel Başkanlığı'nın vermiş olduğu görüşle konu kapanmıştı.

Bu görüşe göre; 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun değişik 36'nci maddesinin (A) bendinin 6/b fıkrasında; “Ortaokul ve dengi, lise ve dengi okulların, normal öğrenim süresinden fazla olması halinde, başarılı her öğrenim yılı için bir kademe ilerlemesi uygulanır...” denilmek suretiyle, ortaöğrenim düzeyinde görülen hazırlık sınıfının kademe ilerlemesinde değerlendirileceği belirtilmiş olup, bu hüküm yükseköğrenim süresinin normal öğrenim süresinden fazla olması halini kapsamamaktadır.

Bu itibarla, normal öğrenim süresi 4 yıl olan Mühendislik Fakültesini bitiren ..........'un memuriyete başlangıç derece ve kademesinin 8'inci derecenin 1'inci kademesi olarak tespiti gerekmekte olup, adı geçenin yükseköğrenim sırasında görmüş olduğu 1 yıllık İngilizce hazırlık eğitiminden dolayı başlangıç derece ve kademesine bir kademe ilave edilmesi mümkün bulunmamaktadır.Danıştay Kararı sonrası uygulama nasıl olacak?

Danıştay 16. Dairesi'nin 2016 tarihli ve E. No: 2015/17550, K.No: 2015/6365 nolu Kararı'nda bu görüşlerin tam tersi yönünde bir karar verilerek ilave bir kademeden yıllardır yararlanan yüzbinlerce memur şok olmuştur. Danıştay'ın kararına göre, hazırlık sınıfları normal eğitime hazırladığı için madde kapsamına girmemekteydi.

Zabıt katibi olarak görev yapan bir memur, mezun olduğu Anadolu Lisesi'nin orta kısmında hazırlık + 3 yıl olmak üzere toplam 4 yıl başarılı bir şekilde öğrenim gördüğü ve bu sürenin orta öğrenim için öngörülen normal öğrenim süresinden fazla olduğu belirtilerek 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 36/A-6-b maddesi uyarınca bir kademe verilmesi talebiyle yaptığı başvurunun reddineilişkin 4.2.2014 tarihli ve 2014/54 sayılı işlemin iptali istemiyle dava açmış ve Eskişehir 2. İdare Mahkemesi, yerleşik kararlar doğrultusunda 28.11.2014 tarihli ve E:2014/160, K:2014/1066 sayılı kararıyla işlemi iptal etmişti.

Bu karar temyiz edilmiş ve Danıştay'ın tartışmalı bozma kararı ortaya çıkmıştır. Danıştay'ın bozma kararında şu gerekçelere yer verilmiştir; 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 36. maddesinin “Ortak Hükümler” başlıklı bölümünün (A) fıkrasının 6. bendinin (b) alt bendinde; “Ortaokul ve dengi, lise ve dengi okulların, normal öğrenim süresinden fazla olması halinde, başarılı her öğrenim yılı için bir kademe ilerlemesi uygulanır. Bunlardan teknik öğretim okulları mezunlarına, meslekleri ile ilgili görevlerde çalışmaları halinde ayrıca bir kademe ilerlemesi daha verilir” hükmüne yer verilmiştir.

Dava dosyasının incelenmesinden; ...... Adliyesi'nde zabıt katibi olarak görev yapan davacının, orta öğrenimini tamamladığı Bilecik Anadolu Lisesi'nde 1997-1998 eğitim öğretim yılında 6. sınıf öncesi hazırlık sınıfı okumuş olması, diğer bir ifadeyle davacının ortaokulda 3 yıl yerine hazırlık + 3 yıl olmak üzere 4 yıl öğrenim görmüş olması nedeniyle 657 sayılı Yasa'nın 36/A-6-b maddesi uyarınca bir kademe verilmesi istemiyle 30.1.2014 tarihinde yaptığı başvurunun reddi üzerine temyize konu davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun yukarıda anılan 36/A-6-b maddesi hükmü, ortaokul ve dengi, lise ve dengi okulların 3 yıllık normal öğrenim süresinden fazla olmaları haline özgü bir düzenleme getirmiş olup, ortaokul veya liselerde normal eğitime hazırlamak amacıyla okutulan bir yıllık hazırlık sınıfının bu madde kapsamında kabul edilmesine olanak bulunmamaktadır.

Bu durumda; normal öğrenim süresi 4 yıl olmayan ...... Anadolu Lisesi'nin orta kısmında normal eğitime hazırlamak amacıyla bir yıllık hazırlık sınıfı okumuş olan davacının, normal öğrenim süresinden fazla olduğunu ileri sürdüğü 1 yıllık öğrenim süresinin 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 36/A-6-b maddesi kapsamında kabul edilmesine olanak bulunmadığından bir kademe verilmesi istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.Bu karar sonrası nasıl bir uygulama yapılacaktır?

Danıştay'ın bozma kararı sonrasında, İdare Mahkemesi kararında ısrar ederse konu İdari Dava Daireleri Kurulu'na gider ve oranın vereceği karara göre işlem tesis edilir. İdare Mahkemesi'nin kararında ısrar etmesinin yerinde olacağını düşünüyoruz. Ancak, bu aşamada, bu kararın emsal olması söz konusu değildir. Yani idareler bu kararı esas alarak uygulama yapamazlar. Şayet İdari Dava Daireleri Kurulu kararı da memurlar aleyhine olursa idarelerin bu karara uyma zorunluluğu olmamasına rağmen bu kararı esas alarak işlem yapabilirler ve bu durumda da yapılacak bir şey yoktur. Ancak, böyle bir karar sonrasında kamu kurumları ilave bir kademe uygulaması yapılamazlar.

Diğer yandan, kamu kurumlarının uymak zorunda oldukları kararlar, İçtihadıBirleştirme Kurulu kararlarıdır. Bununla birlikte, kamu kurumları İdari Dava Daireleri Kurulu kararına uyarak işlem tesis ederlerse yapacak bir şey de yoktur. Ancak, her halükarda verilen kararlar esas alınarak geriye doğru işlem tesis edilerek memurlar aleyhine borç çıkarılamaz ve ilave kademeler geri alınamaz. Bu konudaki kafa karışıklığını giderecek yetkinlikteki kurum olan Devlet Personel Başkanlığı'nın nasıl bir uygulama yapılması gerektiği yönünde açıklama yapmasının doğru olacağını düşünüyoruz. Aksi takdirde binlerce yeni dava açılmasına yol açılacaktır.

kaynak:sgkrehberi

Meteoroloji'den günlük hava tahmini

Yapılan son değerlendirmelere göre;

Ülkemiz genelinin parçalı, yer yer çok bulutlu; Orta ve Doğu Karadeniz, İç Anadolu'nun kuzey ve doğusu, Doğu Anadolu'nun kuzeyi ile Afyon, Kütahya, Adana, Kastamonu, Karabük Sinop, Malatya, Muş ve Bingöl çevrelerinin kısa süreli ve yerel olmak üzere sağanak ve yer yer gök gürültülü sağanak yağışlı geçeceği tahmin ediliyor.

HAVA SICAKLIĞI :Hava sıcaklığının Ege ile Kuzeydoğu kesimlerde artmaya devam edeceği, diğer yerlerde 1 ila 3 derece azalacağı tahmin ediliyor.

RÜZGAR :Kuzey ve batı kesimlerde kuzey ve kuzeydoğu, iç ve güney kesimlerde batı ve güneybatı yönlerden hafif, ara sıra orta kuvvette esmesi bekleniyor.

 

 

 

 

 

Devlet Hastanesinde 'VIP' Hizmeti!!

Kentte "Sağlıkta VIP" sloganıyla hayata geçirilen proje çerçevesinde, yürüme zorluğu çeken vatandaşlar ve engelliler, hastane girişinde görevlilerce karşılanarak tek ve dört kişilik araçlarla servis ve laboratuvarlarda işlemleri sona erinceye kadar yorulmadan hizmetlere ulaşabiliyor.

Nevşehir Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreteri Dr. Muhammet Çömçe, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Nevşehir Devlet Hastanesindeki bu hizmetin diğer illere model gösterilecek kapsamda olduğunu söyledi.

Çömçe, Ahiler Kalkınma Ajansı işbirliğinde "Sağlıkta VIP" sloganıyla hayata geçirilen projenin kapsamlı olarak ilk defa Nevşehir'de uygulandığını belirtti.

- "Personel eğitildi"

Projenin, sağlık alanındaki hizmetlerin daha kaliteli sunulmasına öncülük etmek amacıyla hazırlandığına değinen Çömçe, bu alanda görev yapan personelin refakatçilik, araç kullanımı ve danışmanlık konularında özel eğitimler aldıklarını anlattı. Çömçe, "Hastane girişinden itibaren VIP hizmeti almaya başlayan hastalarımız akülü araçlarla farklı katlardaki servislere ulaştırılıyor. Muayene ve tedavi süresince kendilerine refakat ediliyor. Bu hizmet hastalarımıza büyük kolaylıklar sağlıyor." şeklinde konuştu.

Yürüme zorluğu çeken hasta ve engellilere yönelik uygulanan hizmetin ücretsiz olarak sunulduğunu aktaran Çömçe, günlük ortalama 45 hastaya bu hizmeti verdiklerini söyledi.

Çömçe, sağlık hizmetlerine ulaşılabilirlikte kaliteli hizmet anlayışı ortaya koyduklarını aktararak, şunları kaydetti:

"Nevşehir Devlet Hastanesine günde yaklaşık 3 bin hasta ayakta tedavi için müracaat ediyor. Dezavantajlı insanların sağlık hizmeti almak için geldiklerinde yaşadıkları zorlukları bertaraf etmek ve onların daha nitelikli hizmet alabilmelerini sağlamak amacıyla projeye başladık. Bu alandaki çalışmalara öncülük etmek amacıyla projeyi hayata geçirdik. Ülkemizdeki diğer hastanelere model olacağına inanıyoruz. Burada hastalara, birimler arasında sadece taşıma hizmeti değil, onlar için bekleme ve dinlenme alanları oluşturduk."

- Hastalar sunulan imkanlardan dolayı mutlu

Hastanedeki hizmetten dolayı yaşadığı mutluluğu paylaşan Ali Karaca (73), muayene için tek başına geldiğini, görevlilerin kendisine büyük kolaylıklar sunduğunu ifade etti.

Tansiyon hastası olduğunu anlatan Karaca, "Görevliler karşıladılar, araçla polikliniklere götürdüler. Devlet hastanesinde böyle hizmetle karşılaşmaktan dolayı gurur duyuyoruz." dedi.

Hastalardan Nesli Paça (77) ise "Görevliler, merdivenlerinden çıkamadığımız servislere kadar bizi özel araçlarla götürüyor. Geçmişte böyle hizmetlerle karşılaşmak mümkün değildi. Yaşlılara ve mağdurlara yönelik önemli hizmetler sunuluyor, emeği geçenlerden Allah razı olsun." diye konuştu.

Hastaneye muayene için geldiğini belirten Fevzi Yılmaz (72) da bu tür kaliteli hizmetlerle karşılaştığında geçmiş yılları düşünmek bile istemediğini belirterek, "Allah devletimize zeval vermesin, devletimizi payidar etsin. Eskiden mümkün müydü bu hizmetleri almak." ifadelerini kullandı.

1 Mayıs 2016 Pazar

4 Yılda Bir Okul Müdürü Değiştirmek, Ne Kadar Doğru ?

Yönetici görevlendirme sürecinde önemli bir aşama geçildi. Münhal ilan edilen

kurumlara müdür olmak isteyenler, mülakata girmek için başvurularını yaptı.

Münhal kadroların üç katı kadar müdür adayı mülakata girecek.

Ancak, birinci dört yılını tamamlayanlara sadece ilave 8 puan verildi. Oysaki

bu müdürlere isteğe bağlı olarak aynı okulda iinci bir dört yıl çalışma hakkı

daha verilmeliydi.

Eğitim Bir Sen İstanbul 3 Nolu Şube Başkanı Erol Ermiş yaptığı açıklamada

şunları söyledi

"Okul müdürlerinin teknik olarak dört yılda bir başka bir okula görevlendirilmesi,

okul müdürünün verimini kesinlikle düşürecektir. Bir okulda 15 - 20 sene

müdürlük yapmak, yönetim bilimi açısından ne kadar sakıncalı ise dört yılda

bir göçebe durumuna düşmek de bir o kadar sakıncalıdır. Bir iki uygulamadan

sonra kanımca bu yanlıştan dönülecektir.

İkinci önemli yanlış da şudur: Bu sistemle dört yıl müdürlük yapan bir

yöneticinin mülakata girememe olasılığı vardır. Zira ek -1 puanı münhal kadroların

üç katına girmeye, yani mülakata girmeye yetmeyebilir. Müdürlükte dört yılını

tamamlayan birine üç katına giremediğin için seni mülakata almıyoruz demek,

son derece yanlıştır. Bu durumda olan müdürler, ek-1'le üç katına giremeseler

de mülakata alınmalı."

Haberdata.com Güncel Son Dakika Haberleri